1. Ana Sayfa
  2. Edebiyat

Bertolt Brecht’in Der Gute Mensch von Sezuan Adlı Eseri

Bertolt Brecht’in Der Gute Mensch von Sezuan Adlı Eseri
0

Özet

Size hazırladığım makalede, Bertolt Brecht’in Epik Tiyatro eseri olan Der Gute Mensch von Sezuan adlı yapıtının anlatıcısını inceleyeceğim. Bunları incelerken; teorik bilgilerle anlatıcının tanımını, anlatıcı türlerini, anlatıcının nasıl tespit edildiğini, anlatıcı bakış açılarını ve perspektiflerini, bununla birlikte hangi zamirler kullanıldığına değineceğim. Aynı zamanda anlatıcının olayla ilgili olan konumunu ve işlevini de ele alacağım. Bununla birlikte kitabımın türünü, hangi tür anlatıma sahip olduğunu, kitaptan alıntılayarak tespit edeceğim.

 

Giriş

Anlatıcı Nedir?

            Anlatıcı; bahsedilen eserde durumları, olayları, olguları okuyuculara veya seyircilere aktaran kişidir. Kısaca Edebi metinler, sinema, tiyatro, televizyon vs. gibi alanlarda söz konusu olan olayı anlatan hayali varlıktır. Örneğin bazen bir edebi eserde anlatıcı tektir. Bazense anlatıcı birden fazla da olabilir.

Anlatıcı Nasıl Tespit Edilir?

Metinde geçen olaylara cevaplar bulmak için anlatıcıya, ‘’kim konuşuyor?’’ ya da ‘’kim görüyor?’’ gibi sorular sorulur. Anlatıcı olayların içinde yer alabileceği gibi aynı zamanda olayların dışında da olabilir.

Anlatıcının Olaya Olan Mesafesi Nasıl Belirlenir?

  1. Heterodiegetik:

Anlatıcı anlatılan olayların dışındadır, o hikayeye ait değildir.

Üçüncü şahıs kipi ile anlatım vardır.

 

  1. Homodiegetik:

Anlatıcı anlatılan olayların içinde yer alır, o hikayeye aittir.

Birinci şahıs kipi ile anlatım vardır.

 

  1. Olaya dahil olmayan anlatıcı
  2. Olaya dahil olmayan gözlemci
  3. Olaya dahil olan gözlemci
  4. Yan figür
  5. Ana figürlerden biri
  6. Ana figür (autodiegetik), hem anlatıcı hem de olayın ana figürü (baş kahraman)

 

Kaç çeşit anlatıcı vardır?

Altı çeşit anlatıcı vardır. Bu altı anlatıcı çeşidini olayda bulundukları mesafeye göre belirlenir. Bunlar;

  1. Hiçbir olayda kendisi yoktur.
  2. Anlatıcı olayların içindedir ve anlatım türü olarak birinci şahıs kipi kullanılır.
  3. Olaylarda dahil olmayıp, gözlemliyor ve bunu yaparken birinci şahıs zamirini birkaç yerde kullanmaktadır.

Anlatıcı olaylara yorum yapıp, okuyucuyla sohbet eder. Olaylara kaldığı yerden devam ederken yine kendini olaylara katmaz.

  1. Yan figür olan anlatıcı, asıl kişilere yardım eden hikaye kahramanından biridir. Olaylara dahil olur.
  2. Ana figürlerden birisidir. Ana figür varsa beşinci kişi onun yardımcısıdır.
  3. Ana figürün kendisidir. Hem anlatıcı hem de hikayenin baş kahramanıdır. Kendi hikayesini anlatır.

Bakış Açısı Nedir?

            Herhangi bir olay ve insan karşısında, sahip olduğumuz dünya görüşü, hayat tecrübesi, yaş, meslek, kültür, cinsiyet, ruh hali ve yere göre aldığımız algılama, idrak etme ve yargılama tavrıdır. Kısaca kişinin olaylara nasıl yaklaştığıdır.

 

Hangi Bakış Açısında Hangi Kip Kullanılır?

  • Tanrısal Bakış Açısı: Üçüncü tekil şahıs kipi kullanılır (O). Yaşanmış ve yaşanmakta olan her şeye dahildir. Görür, duyar ve her şeyi bilir.
  • Kahraman Bakış Açısı: Birinci tekil şahıs kipini kullanır (Ben). Kahramanlardan biridir. Yaşanan olayları kendi deneyimleri ile anlatır.
  • Gözlemci Bakış Açısı: Hem üçüncü tekil hem de birinci tekil şahıs kipini kullanır (Ben ve O). Dış dünyada olup bitenleri sadece gözlemler ve tarafsız bir şekilde okuyucuya aktarır. Kahramanların iç dünyasına ait duyguları bilemez.
  • Çoğulcu Bakış Açısı: Anlatıcılardan iki veya daha fazlasının aynı hikayede kullanılmasıdır.

Fokalisierung (Perspektivierung)

  • Nullfokalisierung (Tanrısal Bakış Açısı): Üstten bakış açısı ile anlatılır. Kahramanların duygu ve düşüncelerini bilir.
  • Interne Fokalisierung (Kahraman Bakış Açısı): Figürün bulunduğu yerden bakış açısı ile anlatılır. Hikayede anlatılan olayları yaşayan karakterin kendi anlatımıdır.
  • Externe Fokalisierung (Gözlemci Bakış Açısı): Metinde anlatılan olaylara dıştan hakim olan bakış açısıdır. Kahramanları gözlemler fakat iç dünyalarına ait hiçbir bilgisi yoktur.

 

 

Yazarın Hayatı

Brecht;  1898-1956 yılları  arasında yaşamını sürdürmüş, Alman Edebiyatı için önemli bir yazardır. Brecht ilkokul yıllarından daha sonra Bavyera Kraliyet Lisesi’nde devam eder. Eğitim hayatında başarılı olan Brecht, o dönemde bir kaç arkadaşıyla birlikte bir satranç kulübünü kurar. İlk olarak Brecht’in bazı şiirleri ve öyküleri Der Ernte adlı öğrenci dergisinde yayımlanır. Lise bittikten sonra bir kaç eseri daha yayınlanır ve Brecht Münih’e giderek orada tıp öğrenimine başlar. Annesinin ölümünden sonra tıp öğrenimini yarıda bırakır ve Münih’e yerleşir ve yazar olarak geçimini sürdürür. Daha sonra Marianne Zoff ile evlenmiştir. Aynı zamanda tiyatro için birçok eserini de bu dönemde çıkartır. Brecht eserlerinde okuyucularına veya  izleyicilerine  sorgulatmayı ve düşündürmeyi aktarıyordu Burjuva sınıfına karşı olan tutumu ve halkın yanında olmasını eserlerine de lanse eder. Ve bu yüzden de sürgüne gönderilir. Ve o dönemde yaratıcılığıyla bir çok eser yazar. Der Gute Mensch von Sezuan ise bu eserlerinden biridir. Sürgün döneminden sonra bir çok eseri tiyatro olarak oynatılır. Brecht 14 Agustos 1956 yılında bir kalp krizi sonucu vefat eder.

 

Kitabın Özeti

Bir akşamüzeri Üç Tanrı hala emirlerini uygulayabilecek, tanrılara olan inancını kaybetmemiş iyi insanı bulmak amacıyla Çin’in Sezuan eyaletine inerler.  İyi insanı nasıl bulacaklarına karar vermek için kendi aralarında tartışırlar. Geçimini su satarak sağlayan Wang ile karşılarlar. Ve Wang’dan su satın alırlar ve çok fazla bir para verirler.  Tanrılar ise durumu açıklar ve kendilerine kalacak bir yer lazım olduğunu söyler ve bize evinde kalmamızı kabul edebilecek biri olup olmadığını sorarlar. Wang bunun üzerine kabul eden biri olduğunu düşünür ve kapı kapı dolaşıp sormaya başlar. Fakat hiç kimse Tanrıları evine kabul etmez. Umutsuzluğa kapılıp iyi insanı asla bulamayacaklarını düşünürler. Daha sonra Wang’ın aklına son bir kişi gelir ve Tanrıları kabul edebilecek kişiyi tanıdığını söyler. Bu kişi ise insanlar tarafından dışlanan bir hayat kadını Shen Te… Wang daha fazla vakit kaybetmeden Tanrıları Shen Te’nin evine götürür. Shen Te, Wang’ı yanıltmamıştır ve Tanrıları evinde misafir olarak kabul eder. Shen Te, her ne kadar kötü yanları olsa da  evine kabul ettiği için Tanrıların  gözünde iyi insan olur. Tanrılar iyilik yapmasına devam etmesi için Shen Te’ye bir miktar para verirler. Shen Te, aldığı bu parayla kendine bir seramik dükkanı açar. Böylelikle Shen Te hem iyilik yapabilecek hem de daha huzurlu bir hayat sürebilecektir. Fakat işler pek de beklediği gibi gitmez. Dükkana gelen bir kadının istediği pirinci ona sağladıktan sonra ertesi gün aynı kadın başka bir eksiği için gelir. Shen Te bu isteklerini geri çevirmez ve ona yardımcı olmaya çalışır. Ancak bu kadınla birlikte dükkana değişik isteklerle gelen insan sayısı artar. . Aslında hiç beklemedikleri gerçekle karşılaşırlar. Shui Ta kendisinin Shen Te olduğunu, kıyafetlerini çıkartıp kılık değiştirdiğini ve bunu neden yaptığını açıklar. Tabi ki halk ve Tanrılar Shen Te’nin böyle yapmasına üzülmezler aksine çok sevinirler. Çünkü Shen Te Sezuan’ın  tek iyi insanıdır ve onu kaybetmedikleri için bunun mutluğunu yaşarlar. Böylece herkesin içi rahatlar.

Eser İncelemesi

 

  • Der Gute Mensch von Sezuan adlı eserin türü epik tiyatrodur. Ama kitaba basılmış hali de mevcuttur.
  • Kitap Gözlemci Bakış açısıyla yazılmıştır.

‘’Olsa olsa çimento fabrikasında yazıcıdır. Kravatları da olsa pek Tanrılara benzemiyorlar. Bunların suratlarında herkese horozlanıp dayak atan insan tipi var.’’ s.2

‘’Wang uyumaktadır. Müzik kanal borusu saydam duruma gelir. Wang’ın düşünde tanrılar görünürler. Şen Te’yi gördüm, kutsal efendilerim! Hiç değişmemiş’’ s.59

  • Eserde Kurgusal bir anlatım vardır.

 

  • Bu eserde 1. Sıradaki olaya dahil olmayan anlatıcı modeli vardır. Hem Üçüncü şahıs kipinde (o) hem de birinci şahıs(ben) kipinde anlatım vardır.

 

‘’Bize yeter. Üzülme sen. Sana engel olmamak için, biz şuracıkta kıvrılıp yatarız. Bizim dükkandan heveslenmiş olmalısın.’’s.16

‘’Çaresiz, bir kez daha umarım bu oyuna başvuracak.’’s.115

 

  • Anlatıcı Externe Fokalisierung(Ausensicht) konumundadır. Bu yüzden dışarıdan bakıp gözlemlenir. Metinde anlatılan olaylara dıştan hakim olan bakış açısıdır. Kahramanları gözlemler fakat iç dünyalarına ait hiçbir bilgisi yoktur.

‘’Şui Ta pantolonunu alır. Geri dönüp ona meraklı gözlerler bakar’’ s.155

 

  • Anlatıcı olayların içeresinde değildir.(Die Erzahlstimme ist unmarkiert.)

‘’İçeri marangozu getiren Wang girer. Marangozun öteki iki çocuğu da yanındadır.’’s.116

 

Sonuç

Brecht; toplumsal çatışmaları, sınıf farkını ve o dönemi göz önüne alarak bu eseri yazmıştır. Çünkü bu eserde kesin bir sonuç veya yargı yoktur. Brecht, insanı düşündürmeye ve sorgulamaya yönlendirmiştir. Eserde bir yorum yapmaksızın olayı sorgulatır. Eserde anlatıcı konumu, mesafesi ve perspektifleri çok güzel kullanılmıştır. Brecht eserinde insanlara düşündürmeyi aktarmıştır. Bence herkesin mutlaka okuması gereken bir eser, eserdeki karakterler ve olay akışı her biri kendine özgüdür; birbirini takip etmez çünkü her bir sahnenin önemi vardır.

 

instagram adresimiz; https://www.instagram.com/hayat_notlarii/

 

 

Kaynakça

https://wortwuchs.net/erzaehlperspektive/

-Ders Notları(Şahbender Çoraklı)UZEM

https://studyflix.de/deutsch/erzahlperspektiven-2976

http://www.li-go.de/beispielansicht/prosa/externefokalisierung.html#:~:text=Externe%20Fokalisierung%3A%20Die%20Wahrnehmung%20ist,weniger%20wahr%20als%20die%20Figuren.

Durma! Tepkini Göster...

Yazar Hakkında

Yorum Yap